Ünlü Halk Ozanı… Aslen Avşar Türkmenlerinin Şatırlı
kabilesindendir. Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğdu ve 21
Mart 1973 te yine Sivrialan’da yaşamını yitirdi. Yedi yaşında iken geçirdiği
çiçek hastalığı sonucunda sol gözünü, sonrada bir kaza sonucu diğer gözünü
kaybetti.
Bağlamayla tanışması babası sayesinde oldu. Evlerine sürekli
olarak gelen aşıklardan dolayı türküyle ve bağlamayla ilgilendiğini gören
babası Veysel’e bir bağlama aldı. Böylece bağlama Veysel’in hayatına girdi. İlk
bağlama dersini de babasının arkadaşı Çamşıhılı Ali’den aldı. Yunus Emre,
Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Dertli, Dadaloğlu, Erzurumlu Emrah gibi
aşıklardan etkilenerek türkü yorumu ve sazda ustalaştı.
Aşık Veysel’e 1952 yılında İstanbul’da büyük bir jübile
yapılmıştır. 1965 yılında ise TBMM’ninvözel bir kararıyla “Anadilimize ve Milli
Birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı “Aşık Veysel’e aylık bağlanmıştır. Her
yıl Şarkışla’da adına şenlik yapılır.
Yetişemeyecek yere elin uzatma
Ben bilirim diye halkı aldatma
Manasız mantıksız kem laf sarf etme
Boş sözler kavganın dili sayılır…
Ölümünden 3 ay önce bir radyocuyla yaptığı röportajda,
İnsanlara vermek istediği mesaj sorulması üzerine Aşık Veysel
genç kuşaklara şu nasihatlerde bulunur ;
Onlara söyleyişim şu olacak; çalışmak, azim, fikir… Efendime
söyliyeyim, bunlar mevcut olacak. Dönmeyecek azimden insanlar. O azminden
dönmeyen insan, muhakkak erinde, gencinde arzusuna ulaşır.Fakat azim deyince
oda biri, yani yanlış yola azmetmiş o muhakkak yolda kalır.Fakat doğru yola
azmederse o kendini bir selamete çıkarır ve ismini baki kor dünyada, kendide
baki kalmış olur.Yoksa yanlış yola azmetmiş,onun muhakkak bir gün kafasına vururlar.
Ondan hayır çıkmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder